Özel yetkili savcı Trump’ın davasını temyize götürüyor

ABD’de başkanlık seçimleri yaklaşırken bir yandan da Trump aleyhindeki davalarla ilgili hukuki süreçler ve tartışmalar devam ediyor.

Trump’ın “devlete ait gizli belgeleri saklama” davasına bakan Özel Yetkili Savcı Smith, davayı düşüren Yargıç Cannon’ın kararını temyize götürmeye hazırlanıyor. Smith’in, kararı bir üst mahkeme olan bölge temyiz mahkemesine salı gününe kadar götürmesi bekleniyor.

Öte yandan söz konusu temyiz süreci henüz başlamadan özel yetkili savcılarla ilgili tartışma Amerikan kamuoyunda daha fazla gündeme gelmeye başladı.

ABD Adalet Bakanlığı, Yargıç Cannon’ın, Trump davasını düşürme gerekçesi olarak “Özel Yetkili Savcı Smith’in Senato’da onay almadan Anayasaya aykırı şekilde ‘geçici’ olarak göreve getirilmesi” ve bu süreçte “hukuksuz olarak sınırsız harcama yetkisi” kullanmasını göstermesini “çok ciddi bir karar” olarak değerlendiriyor.

Birçok hukuk uzmanı, söz konusu kararın bundan sonraki özel yetkili savcıların atanması ve rahat çalışmasını engelleyebilecek ciddi bir hukuki adım olduğuna dikkat çekiyor.

Söz konusu uzmanlar, bundan sonraki büyük ve siyasi davalarda savunma avukatlarının “özel yetkili savcıların Senato’dan onay alıp almaması” konusunu gündeme getirebileceğine ve bunun da birçok siyasi davayı tıkayabileceğine işaret ediyor.

Trump aleyhindeki “gizli dosyalar” davası

Trump’ın devlete ait gizli belgeleri Beyaz Saray’daki görevi bittikten sonra Florida’daki Mar-a-Lago malikanesinde saklamakla suçlandığı federal dava, Yargıç Cannon tarafından reddedilmişti.

Yargıç Cannon, reddetmeye gerekçe olarak iddianameyi hazırlayan Özel Savcı Jack Smith’in atanma ve finansmanını göstermişti.

Yayınlanan 93 sayfalık karar metninde Yargıç Cannon, “Özel Savcı Smith’in atanması ABD Anayasası’nın Atanma Maddesi’ni ihlal ettiği için, hazırladığı iddianame reddedilmiştir.” ifadesini kullanmıştı.

Trump hakkında yürütülen “gizli belgeler” ve “6 Ocak Kongre baskını” soruşturmalarına özel yetkili uzman olarak atanan eski Başsavcı Jack Smith, 9 Haziran’da duyurduğu 49 sayfalık iddianamede, Trump’ı, Beyaz Saray’daki görevinden ayrılırken gizli belgeleri yanında götürmek ve bununla ilgili federal incelemeleri engellemekle suçlamıştı.

İddianame üzerine 13 Haziran’da Miami’de hakim karşısına çıkan ve “federal soruşturma kapsamında 2. kez hakim karşısına çıkan ilk eski başkan” olarak tarihe geçen Trump, burada, hakkındaki 37 ayrı suçlamayı da reddetmişti.

Trump’ın avukatları, bu süreçte Smith’in atanması ve soruşturma sürecinde sağlanan finansmanın Anayasa’ya aykırı olduğunu savunarak davanın iptal edilmesi talebinde bulunmuştu.