34,2894$% 0.08
37,1165€% 0.03
44,5063£% -0.24
3.068,90%0,41
5.103,00%-0,90
20.346,00%-0,91
2.786,46%0,43
9.013,27%0,75
İktisat tarihçisi Prof. Dr. Şevket Pamuk Bloomberg HT ekranlarında Daron Acemoğlu ve iki meslektaşının aldığı Nobel Ödülü hakkında değerlendirmelerde bulunurken, dünyadaki iktisat politikalarındaki değişen trendlere de vurgu yaptı.
Ödülün sürpriz olmadığının altını çizen Pamuk “Bu ekip 20-25 yıldır pek çok makale ve kitap yayınladı. Bu ödül beklenen bir şeydi ve bu yıl gerçekleşti. Bu ekibin yaptığı çalışmalar gerçekten de çığır açıcıdır” dedi.
Nobel ödülü alan teori hakkındaki değerlendirmelerini paylaşan Pamuk şunları söyledi:
“Bu arkadaşlar uzun vadeli iktisadi büyüme açısından niye ülkeler arasında farklılıklar var; niçin bu farklılıklar kolay kolay değişmiyor sorusuna, iktisat disiplini içerisinde bir cevap getirdiler. 1980‘lere kadar iktisat disiplini şunu söylüyordu; fiziki yatırımı yaparsınız, eğitime önem verirseniz büyüme hızınız daha yüksek olur. Ancak iktisat disiplini şu sorulara cevap vermiyordu; ‘Niçin bir ülkede yatırım oranı daha yüksek olur? Niçin bir ülkede eğitime daha fazla yatırım yapılır? Niçin bir ülkede şu sektörlere yatırım yapılır diğerlerine yapılmaz?’
Nobel ödülünü alan üçlü bu sorulara yeni cevaplar getirdiler. Hem de ampirik çalışmalar yaparak siyaset biliminden, tarihten kavramsal çerçeve ve veri verileri kullanarak. Bu ekip sömürgelerin tarihindeki uzun vadeli gelişmeleri bakıyorlar diyorlar ki; sömürgelerin hepsinin durumu uzun vadeli olarak iktisadi gelişmesi aynı olmadı. Unutmayalım ABD ve Avustralya da bir yerde sömürgeydi. Onların uzun vadeli gelişmesi diğerlerinden çok daha farklı oldu. Sömürgeler arasındaki farklılıktan yola çıkarak, bu ekip bir ülkede kurumların veyahut ekonominin ve toplumun siyasetin işleyişini önemini ortaya çıkardı. Kurumlar, kurallar, hukuk, demokrasi ve buldukları sonuçlardan bir tanesi de demokrasinin uzun vadede otoriter rejimlere göre iktisadi kalkınma açısından daha iyi sonuçlar verdiği şeklinde. Getirdikleri bir terim var o da kurumlar kapsayıcı veya dışlayıcı olabilir. Kurumlar/kurallar toplumun tümünü içerir bu ayrım da sömürge geçmişi olan ülkeler için değil tüm ülkeler için geçerlidir. Bugün Türkiye’de bizim de bu ekibin getirdiği cevaptan yandan öğreneceğimiz çok şey var”
Nobel hakkındaki değerlendirmesinden sonra dünyada ve Türkiye’de iktisat politikalarındaki gelişmeler hakkında da değerlendirmede bulunan Pamuk, piyasa odaklı dönemin bittiğine artık devletin daha etkin bir şekilde yer aldığı bir modelin konuşulmaya başlandığını söyledi.
Pamuk’un konuşmasında öne çıkanlar ise şöyle:
1980’lerden itibaren tüm dünya ve Türkiye yeni bir iktisat politikası paradigması modelini kabul etti. Burada piyasa vurgulanır oldu ve öncelik verildi. 1980’lerden günümüze yaklaşık 40-45 yıldır geçerli olan bu anlayış en başta ABD ve Avrupa tarafından artık terk ediliyor. O piyasa yanlısı dönem bitiyor. Onun yerine sadece iktisadi gelişme açısından değil, örneğin Amerika’nın Avrupa’nın Çin’le rekabeti açısından değil, iklim değişikliğine karşı mücadele açısından da devletin ekonomide daha aktif bir şekilde, daha etkin bir şekilde yer aldığı bir model konuşulmaya başlandı. Dünya yeni bir döneme girdi. Bunun Türkiye gibi ülkeler için önemli riskleri var. Bizim ülkemizde 20-30 yılda özellikle son 10-15 yılda devletin ekonomi içindeki yeri sağlıklı gelişmedi. Devlet müdahaleciliği en başarılı verimli firmaları desteklemek, en önemli önde gelen geleceği parlak sektörlere yatırım yapmak yerine iktidara yakın kesimleri destekleyici yönde gelişti. Bu devlet anlayışıyla devam edersek o zaman sorunlarımız daha da ağırlaşacak. Daron Acemoğlu ve arkadaşları kurumlar ve kurallar hukukun üstünlüğü vurgusunu bir araya getirelim; önümüzdeki dönemde oluşturmamız gereken şey hukukun üstünlüğü ile istikrarlı iktisadi gelişmeleri güçlendirecek şekilde kuralları ve daha yeni daha etkin etkin devlet anlayışına birleştirmemiz. Bu kolay değil. Kolay olmadığı için de her ülke iktisadi kalkınma yolunda aynı ölçüde başarılı olamıyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu giderek ağırlaşmakta olan sorunlara yanıt vermesi gerekiyor bir yandan dünyadaki gelişmeleri iyi değerlendirmesi bir yandan da içerdeki ev ödevlerimizi yapmamız gerekiyor.
Nobel alan teoride Çin hakkında gelen eleştiriler hakkında Pamuk şunları söyledi:
“Nobel komitesinin açıklamasında da vardı. Çin’in biraz ayrı durduğunu son 40-50 yıldır gelişmesinin bu teoriden biraz daha ayrı durduğunu zaten söylüyor. Hem bu ekibin çalışması hem de Nobel Komitesi’nin açıklaması ‘mutlaka istisnaları vardır, ama toplam tabloya baktığımız zaman demokrasi çerçevesinde hukukun üstünlüğü çerçevesinde ülkeler daha başarılı oldular’. Teoride, bütün ülkeler için bu istisnasız bir kuraldır demiyorlar ama demokrasi yolunda yürüyen ülkeler daha başarılı oldular deniliyor”
Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi Ağustos’ta arttı